Oldukça iyi bir ağırlıkta olup aynada sizi rahatsız eden tek
yeriniz beliniz ise bu konuda yalnız sayılmazsınız. Çünkü son zamanlarda
düzensiz beslenmeye bağlı olarak bel ve karın bölgesindeki yağlanmalarla
sıklıkla karşılaşır olduk. Bel ve karın bölgesindeki yağlardan kurtulabileniz
için yapmanız gereken beslenmenizi düzenlemek. İşte önemli beslenme önerileri;
30 Temmuz 2012 Pazartesi
21 Temmuz 2012 Cumartesi
RAMAZANDA NASIL BESLENELİM?
Hem sıcaklığın tavan yaptığı
günlere hem de uzun yaz günlerine denk gelen ramazan ayını daha sağlıklı
geçirebilmek için beslenme önerileri ise şu şekilde;
16 Temmuz 2012 Pazartesi
KADINLARIN DERDİ: POLİKİSTİK OVER SENDROMU
Doğurganlık
çağındaki bayanların % 5 ila %10 ‘ unda görülen, en sık karşılaşılan endokrin
bozuklukların başında yer alan “polikistik over sendromu “PCOS” ” tedavi
edilmesi gereken bir sağlık sorunudur. Overlerde çok sayıda kistin varlığı ile
karakterizedir. PCOS teşhisi konulduğunda hormonal dengenin bozulma meylinde
olduğu bilinmeli ve diyet tedavisi ile medikal tedavi beraber uygulanmalıdır.
Polikistik
over de karşılaşılan bulgular şu şekildedir;
·
Hormonal dengenin bozulmasının akabinde androjen
tip yani erkek tipi yağlanma görülmektedir.
·
Aynı zamanda hiperinsülinemi denilen kanda fazla
insülin bulunması da göbek bölgesi yağlanmayı artırmaktadır.
·
Kanda insülinin fazla bulunması, dokuların
insüline karşı duyarsızlaşması ve en sonunda da tip2 diabetes mellitus yani
şeker hastalığının oluşma riskini artırır.
·
PCOS’da
görülen kan yağlarının yüksek, bunun yanı sıra iyi kolesterol olarak bilinen
HDL ‘nin düşük seyretmesi kalp ve damar sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir.
Polikistik
over sendromunuz mevcut ise şu konulara dikkat etmelisiniz;
- Kan yağları yükselme meylinde olduğu için daha az yağlı beslenmelisiniz. Özellikle hayvansal kaynaklı yağı oldukça azaltmalısını. Süt ve süt ürünleri yarım yağlı veya yağsız kullanmak son derece faydalı olacaktır.
- Günlük aldığınız kolesterol 300mg’ı aşmamalıdır. Bunun için hayvansal kaynaklı yağ tüketimi azaltılmalıdır. Tereyağ veya kaymak tüketimi Pazar kahvaltısı haricinde beslenmenizde yer almamalıdır.
- Vücutta insülin direncinin yaşanmasından dolayı, şeker hastalığına karşı önlem alınması adına karbonhidrat kaynakları doğru seçilmelidir. Kan şekerini hızlı yükselten besinler tercih edilmemelidir. Beyaz ekmek, beyaz un, sofra şekeri, fazla miktarda meyve, patates, pirinç, içinde şeker bulunan besinler daha nadir ve ufak miktarlarda tüketilmelidir. Bunun yanı sıra kan şekerini yavaş yükselten tam taneli tahıl ekmekleri, kurubaklagiller, bulgur, meyveler ve sebzeler gibi karbonhidrat kaynakları ağırlıklı olarak tercih edilmelidir.
- Kan kolesterol düzeyini dengeleyebilmek için yüksek posalı beslenilmelidir. Bunun için de diyetimizde posa kaynakları olan sebzelere, meyvelere, kurubaklagiller gibi besinlere yer verilmelidir.
- Alkol ve sigara tüketilmemeli, tüketilecekse minimum düzeyde tüketilmelidir.
- En
masum alkollü içkinin şarap türleri olduğu da unutulmamalıdır.
Her sağlık probleminde olduğu gibi burada da birinci olarak dikkat edilmesi gereken konu yeterli ve dengeli beslenmektir. Özellikle de kilo problemi mevcutsa konusunda uzman bir diyetisyenden yardım alınmalıdır.
12 Temmuz 2012 Perşembe
ÜRİK ASİT YÜKSEKLİĞİNDE NE YAPILMALI?
Ürik asit doğal olarak kanımızda
bulunan bir bileşiktir. Kanımızdaki normal değeri 2 ila 6 mg/dl olması gerekir.
Ancak bazı metabolik bozukluklarda veya böbrek rahatsızlıklarında kanda ürik
asit yükselir. Ürik asitin yükselmesi gut denilen eklem problemine neden olduğu
gibi, böbreklerde de sorun oluşturabilmektedir.
İleri düzey ürik asit
yüksekliğinde ilaç tedavisi ile birlikte diyet tedavisi uygulanır. Eğer ürik
asit yüksekliği belirli bir miktardaysa sadece diyet tedavisi olumlu sonuç
verir.
Kan ürik asitini düşürebilmek
için uygulanması gereken diyetin asıl çerçevesi şu şekildedir;
1. Pürinden zengin besinlerin miktarları
azaltılır. Örneğin: et, balık, kümes hayvanları,baklagiller gibi pürin içeren
besinler akut ataklarda yenilmez. Akut ataklar geçince bu besinler az
miktarlarda yenilmeye başlanır. Süt, peynir, yumurta pürinden sınırlı diyette
en iyi protein kaynağıdır. Günlük tüketilen et miktarı 60g’ı geçmemelidir.
2. Yağ böbreklerden ürik asit atımını azaltır
ve vücutta birikmesine neden olur. Bu nedenle yağ sınırlandırılmalıdır.
3. İdrarı alkali yaparak, ürat kristallerinin
erimeden çökmesi önlenir. Sebze ve meyveler idrarı alkali yaptığı için diyette
daha çok kullanılır.
4. Ürat kristallerinin atılması için bol sıvı
önerilir.
5. Alkol metabolizması sonunda hiperürisemi
oluştuğu için alkollü içecekler tüketilmemelidir.
6. Kahve ve çayın yapılarındaki metil pürin,
vücuttaki pürin oluşumunu etkilemediği için bu içecekler serbesttir.
7. Gutlu kişilerin çoğu şişman bireyler olduğu
için zayıflama diyeti önerilmektedir. Yalnız hılı ağırlık kaybı kan ürik asit
düzeyini artırır ve akut ataklara yol açar. Bu nedenle daha uzun sürede
zayıflama önerilir. Ayda 2 kg ağırlık kaybı idealdir.
Diyette serbest olan gruplar;
·
Süt ve
türevleri (yağsız veya yarım yağlı)
·
Tahıllar
·
Yumurta
·
Meyveler
·
Ekmek
·
Sebzeler
(mantar, bezelye, ıspanak, karnabahar, kuşkonmaz dışındakiler)
·
Çay ve
kahve
·
Su
Diyette yasak olan besinler;
·
Tam yağlı
süt
·
Alkol
·
Çavdar
ekmeği
·
Kepekli
ekmek
·
Yağ
içeriği fazla olan tatlılar
·
Yumurtaların
yağda kızarmış halleri
·
Yağlı et
suları
·
Karaciğer,
beyin, dalak, işkembe, yürek, sucuk, pastırma, salam, sosis, ançuez, sardalya,
ördek, kaz eti, tam yağlı peynir,
·
Kızartılmış
patates, yulaf
·
Et suyu
ile hazırlanmış çorbalar
·
Mantar,
bezelye
·
Yağlı
tohumlar ve leblebi
·
Maya
8 Temmuz 2012 Pazar
KALP DOSTU BESLENME
Ortalama yumruğumuz
büyüklüğünde olan kalbimiz ömrümüz boyunca hiç yorulmadan ortalama dakikada 70
defa atar. İşte bizi hayatta tutan bu
atışların sağlıklı olması ise beden sağlığımız ile yakından ilişkili. Maalesef
dünya nüfusunun %25’i kalp ve damar hastalıklarından
etkileniyor. Peki kalbimizi korumak için nasıl beslenmeliyiz? İşte kalp koruyucu beslenme tarzının püf
noktaları;
·
Kalbinizin
baş düşmanı tuzdur. Gün içinde tükettiğiniz tuz miktarının 1 tatlı kaşığını
geçmemesine özen gösterin.
·
Son
zamanlarda popüler olan himalaya tuzu sofra tuzu kadar tuzlu değildir. Dolayısı
ile tuzlu yemeğe alışmış kişiler himalaya tuzu kullanmaya başladıklarında fark
etmeden himalaya tuzunu fazlaca kullanırlar. Bu tuzun da bir tuz türevi
olduğunu ve kullanımında günlük 1 tatlı kaşığını aşmamamız gerektiğini
unutmayın.
·
Kırmızı
eti haftada 1 kez tüketin.
·
Haftada
2 kez kendi yağında pişirilmiş balık tüketin.
·
Mutfağınızda
kızartarak pişirme yöntemini kullanmayın.
·
Süt
ve süt ürünlerini az yağlı tercih edin.
·
Zeytinyağı
ve sıvı yağ tüketmeye özen gösterin.
·
Her
gün mutlaka 1 tabak sebze yemeği, ve kabukları ile meyve tüketin.
·
Beslenmenizde
kırmızı renkli sebze ve meyvelere sıklıkla yer verin.
·
Günde
2 kupadan fazla kahve, 4 kupadan fazla da çay tüketmeyin.
·
Sofra
şekeri, beyaz ekmek, fazla haşlanmış makarna gibi çok çabuk kan şekerini
yükselten besinlerden mümkün olduğunca uzak durun.
·
Sigara
ve alkolü minumuma düşürün. Bunun için işin uzmanından yardım alın.
Unutmayın! Kalbinize iyi
baktığınız müddetçe sizi yarı yolda bırakmayacaktır!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)