Masa
başında çalışmak her yıl bize fark ettirmeden 2-3kg katıyor. En çok kalınlaşan
yerimiz ise maalesef belimiz oluyor.
Yoğun iş
hayatı çoğu kişinin kendine zaman ayıramamasına neden oluyor. “ Vaktim yok,
spor yapamıyorum. Dolayısı ile spor yapmadan asla zayıflayamam” düşüncesinin
arkasına saklanmak ömür boyu kilolu kalmayı en başta kabullenmek anlamına
geliyor. Halbuki doğrusu bu değil. Evet doğru, spor sağlıklı yaşam için
vazgeçilmez. Ancak kilo korumak veya fazla kilonuzdan kurtulmak için spor
yapmak şart değil. En basit olarak iş yerinde çekmecenizi düzenleyerek bile başlayabilirsiniz.
1. Sabah
evden kahvaltı yaparak çıkın. Eğer evde kahvaltı yapmaya vaktiniz yoksa ya 5
dakika daha erken kalkın veya iş yerine giderken arabanızı güzel bir fırının
önünde durdurun. Alacağınız 1 simit ve 1 kutu süt veya sütlü kahve… 1 simit
ortalama 3 ince dilim ekmek yerine geçiyor. Baylar simitin hepsini bitirirken
bayanların yarım simit yemesi yeterli gelecektir. Burada yapılan hata kahvaltı
için tercih edilen pastane ürününün poğaça veya börek gibi yağlı besinler
olması. Bunun yerine simit veya tost ise iyi bir alternatif.
2. Öğlen
yemeğine kadar soluksuz çalışıyor olabilirsiniz. Ancak çekmecenize elinizi
attığınızda, elinize alacağınız 1 avuç sarı leblebi, 2-3 ceviz, 2-3 adet kuru
meyve alternatiflerinden herhangi biri öğle yemeğinde tabağınıza saldırmanızı
engelleyecektir.
3. Öğlen
yemeğinde yapılan en büyük hata karbonhidratı ayarlayamamaktır. Çorba, pilav,
makarna, patates, ekmek, tatlı… Bu besinlerin hepsi karbonhidrat kaynağı.
Tabaklarınızdan sadece 2’sini karbonhidrat kaynağı olarak seçin. Örneğin çorba,
etli patates yemeği, pilav ve yoğurttan oluşan bir menüde tercihiniz 3 kap
karbonhidrattan sadece 2’si ve yanındaki yoğurt olmalıdır.
4. Gün
içinde bardak sayısı sayılamayan çay tüketimine masa başı çalışan kişilerde
alışığız. Çayda bir sıkıntı yok. Ancak ya içine atılan şekerler? İşte bütün
suçlu bardağınızın içindeki masum görünen şekerler. Eğer gününüz içeceksiz
geçmiyorsa ilk yapmanız gereken şekeri bırakıp çayın ve kahvenin kendi tadını
algılamaya çalışmak. Dilimizdeki tat algılayıcılarının hafızaları oldukça kötü.
Emin olun 1 ay sonra şekerli çayın tadını unutacaksınız. Bu süreçte size tatlandırıcılar destekçi
olabilir.
5. Uzun
süren toplantılar uzun süren açlık anlamına gelir. Aç kalma süreniz 3 saati
geçerse, pankreasınızdan salınan insülininiz bir sonraki öğündeki yemeklerinizi
karın bölgenizde depolamak için göz kollayacaktır. Toplantının ortasında elma
yemek pek mantıklı görünmüyor. O zaman içeceklerimiz size yardımcı olsun. Toplantıya
girmeden önce, 2-3 saat sonra getirilmesi için siparişini vereceğiniz sütlü 1
fincan kahve, 1 bardak taze sıkılmış meyve suyu, 1 bardak ayran, 1 bardak
meyveli süt gibi alternatiflerden herhangi birisi hem iştahınızı kontrol altına
almanıza hem de uzun süren açlığın getirisi olan bel bölgenizin yağlanmasına
engel olacaktır.
6. Bazı
besinleri tüketmek ve tükettikten sonra vücudunuza zararının dokunmaması için
fiziksel aktiviteyi hayatınıza sokmalısınız. Eğer spor yapamıyorsanız; beyaz
ekmek, beyaz pirinç, sofra şekeri, hazır meyve suyu, şekerli gazlı içecekler
belinizi kalınlaştıracak en baş besinlerdir. Mümkün olduğunca bu besinlerden
uzak durmakta fayda vardır.
7. Yoğun
bir iş gününün sonunda sıra geldi akşam yemeklerine. Akşam yemeğinizi de iş
dolayısı ile dışarıda yemek durumundaysanız tercihlerinizi öğlen yemeğine göre
yapmanızda fayda var. Öğlen kırmızı et içeren bir yemek yediyseniz akşam tercih
edeceğiniz yemek beyaz et olmalıdır. Izgara bir balık, tavuk veya hindi eti
oldukça sağlıklı bir tercih olacaktır. Alkol tercihiniz ise en masum alkol olan
beyaz şarap olursa, seçimlerinizde vücudunuzu üzmemiş olursunuz. Eğer
yemeğinizi evinizde yiyebileceğiniz o şanslı akşamlardan birini yaşıyorsanız
tercihinizin bol posalı koca bir tabak sebze yemeği olmasına özen gösterin.
Seçeceğiniz herhangi bir sebze yemeği hem bağırsak sağlığınız hem de kilo
kontrolünüz için size çok yardımcı olacak. Yanına ise ekmeğinizi ve yoğurdunuzu
eklemeyi ihmal etmeyin.
8. Son
olarak düzenli olarak 6 ayda bir yaptıracağınız detaylı kan tahlilleri ile
vücudunuzu her dönem yeniden tanımalısınız. Stresinizin, yaşınızın, hareketsizliğinizin
ve yanlış beslenme düzeninizin bedeninize zarar vermesini önlemek için düzenli
doktor ve diyetisyen muayenesinden geçmeyi ihmal etmeyiniz.