Ortalama yumruğumuz
büyüklüğünde olan kalbimiz ömrümüz boyunca hiç yorulmadan ortalama dakikada 70
defa atar. İşte bizi hayatta tutan bu
atışların sağlıklı olması ise beden sağlığımız ile yakından ilişkili. Maalesef
dünya nüfusunun %25’i kalp ve damar hastalıklarından
etkileniyor. Peki kalbimizi korumak için nasıl beslenmeliyiz? İşte kalp koruyucu beslenme tarzının püf
noktaları;
·
Kalbinizin
baş düşmanı tuzdur. Gün içinde tükettiğiniz tuz miktarının 1 tatlı kaşığını
geçmemesine özen gösterin.
·
Son
zamanlarda popüler olan himalaya tuzu sofra tuzu kadar tuzlu değildir. Dolayısı
ile tuzlu yemeğe alışmış kişiler himalaya tuzu kullanmaya başladıklarında fark
etmeden himalaya tuzunu fazlaca kullanırlar. Bu tuzun da bir tuz türevi
olduğunu ve kullanımında günlük 1 tatlı kaşığını aşmamamız gerektiğini
unutmayın.
·
Kırmızı
eti haftada 1 kez tüketin.
·
Haftada
2 kez kendi yağında pişirilmiş balık tüketin.
·
Mutfağınızda
kızartarak pişirme yöntemini kullanmayın.
·
Süt
ve süt ürünlerini az yağlı tercih edin.
·
Zeytinyağı
ve sıvı yağ tüketmeye özen gösterin.
·
Her
gün mutlaka 1 tabak sebze yemeği, ve kabukları ile meyve tüketin.
·
Beslenmenizde
kırmızı renkli sebze ve meyvelere sıklıkla yer verin.
·
Günde
2 kupadan fazla kahve, 4 kupadan fazla da çay tüketmeyin.
·
Sofra
şekeri, beyaz ekmek, fazla haşlanmış makarna gibi çok çabuk kan şekerini
yükselten besinlerden mümkün olduğunca uzak durun.
·
Sigara
ve alkolü minumuma düşürün. Bunun için işin uzmanından yardım alın.
Unutmayın! Kalbinize iyi
baktığınız müddetçe sizi yarı yolda bırakmayacaktır!
1 yorum:
.
Yorum Gönder