31 Ekim 2014 Cuma

PATATESİ SOĞUTUP TEKRAR ISITIN




Zayıflama diyetlerinde glisemik indeks oldukça önemlidir. Glisemik indeks dediğimiz şey bir besinin şekerinizi yükseltme şeklidir. Eğer bir besin şekerinizi ve insülininizi hızlı yükseltiyorsa ona yüksek glisemik indeksli besin, yavaş yükseltiyorsa düşük glisemik indeksli besin denir. Yani kısaca glisemik indeks şeker indeksidir.
Zayıflamaya çalışıyorsanız beslenmenizde daima düşük glisemik indeksli besinleri bulundurmalısınız. Bazı besinlerin pişiriliş şekilleri de glisemik indeksi değiştiri. Mesela yeni pişmiş, haşlanmış veya kızartılmış patatesin glisemikindeksi yüksektir. Bu patatesi haşladıktan sonra soğutur, dolaba koyup çıkartır ve tekrar ısıtırsanız glisemik indeksi düşer. Patatesin içindeki nişasta dirençli nişasta haline dönüşür ve vücudunuz artık bu nişastayı daha zor sindirir. Dolayısı ile soğutulmuş ısıtılmış patatesin şeker indeksi de düşmüş olur. patatesin en tehlikeli hali ise kızartılmış ve püre olmuş halidir. Elinizden geldiğince kızartmış veya püre olmuş patatesten uzak durun. 
 
Diyetinizde sıcak patates yerine soğuk patates ile yapılmış bol yeşillikli patates salatası yemeği tercih edebilirsiniz. Diyetiniz renkli keyfiniz yerinde olsun…

14 Ekim 2014 Salı

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ ANLATIYOR: FAZLA KİLOLU OLMAYI NASIL ÖNLERİZ?







Dünya sağlık örgütü uzun yıllardır dünyada hızla artış gösteren kiloluluk ve obezite ile nasıl başa çıkılması gerektiği konusunda çalışmalar yapıyor.  Bu konuda uzmanları ve halkı bilgilendirici yazılar yayınlıyor, araştırmalar yapıyor. 

Dünyada şu anda tahmin edilen 200 milyon erkek ve 300milyon kadın obez var ve bu sayı her geçen gün daha da artıyor. İnsanlara kilo aldıran bir çok sebep var. iş hayatı, hareketsizlik, hazır besinler ve hatalı seçimler bunlardan sadece en bilinenleri.  İşte bu konuda da Dünya Sağlık Örgütü obeziteden korunmak için yapılması gereken en temel kuralları açıklamış. Dünya Sağlık Örgütüne göre insanlar;

·        Besinlerin içindeki özellikle yağ ve şekerden gelen kaloriyi sınırlandırmalılar. Bunun için kızartma besinler, şekerli içecekler, yağlı yemekler, yağlı salatalar ve soslar dikkat edilmesi gereken besinlerin en başında yer alıyor.
·        Sebze ve meyve tüketimini artırmalılar. Gün içinde toplamda 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir. 8 kaşık, yani dolu bir tabak sebze 2 porsiyon yerine geçer. Bu hakların 2 porsiyonunu sebze olarak tüketip 3 porsiyon da meyve yemek yeterli olacaktır.
·        Özellikle tam tahıllar, kurubaklagiller ve yağlı tohumlar tüketilmelidir. Haftada 2 porsiyon kurubaklagil, günlük olarak ise tam tahıllı ekmekler, bulgur, tam buğday unu kullanılmalıdır.
·        Günlük basit egzersizler yapılmalıdır. Yürüyüş, bisiklet, aerobik, yüzme, dans gibi egzersizler tercih edilebilir. Çocukların günlük 60 dakika, yetişkinlerin ise haftada 150 dakika egzersiz yapması önerilmektedir.

2 Ekim 2014 Perşembe

BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN BEDENİNİZ SAĞLIK DOLSUN



            


    Et tüketiminin normalin iki katına çıktığı kurban bayramını sağlık problemi yaşamadan geçirebilmeniz için bayramı önceden planlamalısınız. Özellikle kalp ve böbrek problemi yaşayanlar, önemli derece kabızlığı olanlar, şekeri ve tansiyonu yüksek seyredenlerin daha dikkat olmaları önerimdir.

Bayram ziyaretlerinde ikram edilen tatlılar, kurabiyeler, sarmalar, ortaya kurulan mükellef sofralar hepimize tanıdık. Ancak bayramı ağız tadıyla geçirebilmek için yapılan beslenme önerilerine uymakta fayda var.
·         SEBZELERLE BAYRAMA HAZIRLANIN
Bayram öncesi 3 günü ve bayram sonrası üç günü vücudumuzu dengelemek amaçlı sebze günleri olarak belirlemeliyiz. Bayram günü gereğinden fazla et tüketileceği göz önünde bulundurularak daha sebze yemeği ağırlıklı bir hafta ile bayrama hazırlık yapmalıyız.
·         KURBAN ETİNİ DİNLENDİRMEDEN YEMEYİN
Ölüm sertliği denilen rigor mortisli etlerin sindirimi son derece zordur. Özellikle normalde de sindirim problemi çeken kişilerin bayramın ilk günü et tüketimlerini azaltmalarında fayda var. Kesilen etin en az 12 saat hafif serin bir yerde dinlendirilmesi gerekmektedir.
·         ETLERİN YANINA SALATA YAPIN
Daha dengeli bir öğün geçirebilmek için bayramda salatayı unutmayın. Etleri tek başına değil, yanında mutlaka mevsim salatası veya borani, havuç, brokoli gibi sebze salataları ile birlikte tüketin.
·         ŞEKERE DİKKAT!
Bayram boyunca hem bol şekerli tatlıların hem de şekerli ve gazlı içeceklerin tüketimi artıyor. Özellikle fazla kilo sorunu yaşayanlar ve şeker hastası olanların şekersiz içecekleri tercih etmeleri ve tatlı tercihlerinde porsiyonları mutlaka azaltmaları gerekiyor.
·         SU İÇMEYİ UNUTMAYIN!
Bayram boyunca hem daha fazla proteinli beslenmeye hem de normal beslenme düzenimizin bozulmasına bağlı olarak vücudumuzun suya karşı olan isteği artıyor. Vücudumuzda daha asidik bir ortamın oluşmasını su tüketimini artırarak azaltabiliriz. Gün içinde mutlaka 2 litre su tüketilmelidir.
·         TATLI YERSENİZ MEYVE YEMEYİN
Özellikle bayramdan kilo almadan çıkmak istiyorsanız sağlıklı beslenmenin yanı sıra gün içinde tükettiğiniz besinlerin kalorisine de dikkat etmelisiniz. Özellikle tatlı tükettiğiniz günlerde meyve yemeyerek karbonhidrat tüketiminizi dengeleyebilirsiniz.  Et tüketiminiz gün içinde 200 gramı aşıyor ise o güne mahsus olmak üzere diğer protein kaynaklarını azaltınız. Yani yoğurt ve sütü bir günlüğüne beslenmenizden uzak tutunuz.  Makarna, pilav, patates, pirinçli dolma veya sarma tükettiyseniz o öğüne mahsus olarak yanında ekmek yemeyiniz. Bu şekilde ufak önlemler ile günlük kalori alımınızı dengelemiş olacaksınız.
·         ETLERİ SEBZELERLE SOTE YAPIN
Özellikle kalp ve tansiyon problemi yaşıyorsanız etlerin pişiriliş şekilleri de son derece önemli.  Kavurma veya yağda pişirme yerine en az 12 saat dinlendirilmiş etlerinizi sebzelerle sote yapabilirsiniz. Ayrıca ızgara veya fırında pişirme yöntemleri de son derece sağlıklı yöntemlerdir.